İş sözleşmesinin karşılıklı antlaşma ile sona ermesi

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/17297

K. 2008/12572

T. 26.5.2008

• İŞ SÖZLEŞMESİNİN KARŞILIKLI ANLAŞMA İLE SONA ERMESİ ( Feshin Geçerli Nedene Dayandığı İşe İade Davasının Reddi Gereği )

 

• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI ( Özelleştirme Kapsamında İşçinin Kamu Kurumuna Nakli - İş sözleşmesinin Karşılıklı İrade ile Sona Erdiğinden davanın Reddi Gereği )

• ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINDA İŞÇİNİN KAMU KURUMUNA NAKLİ ( İş Sözleşmesinin İşverenin Tek Taraflı İradesiyle Değil Karşılıklı İradeyle Feshedilmesi - Feshin Haklı Nedene Dayandığı )

4857/m. 18, 21

4046/m. 22

657/m. 4

ÖZET : Davacının fesihten önce dilekçe ile açıkça “tüm yasal haklarının tarafına ödenmek sureti ile işyerinde ayrılmak istediğini” belirttiği, davacının bu dilekçesi üzerine kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek iş sözleşmesinin feshedildiği, iş sözleşmesinin sona ermesinde tarafların iradelerinin birleştiği, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona erdiği, işverenin tek taraflı feshi bulunmadığından davacının feshin geçersizliğini isteyemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

DAVA : Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararı temyizi üzerine Dairemizin 19.02.2007 gün ve 3676–4192 sayılı ilamı ile “işyerinin 26.01.2006 tarihinde % 51 hissesinin özelleştirilmesinden sonra, davalı işverenin işyerinde çalışan kapsam içi personelin kıdem sürelerinin fazla olması, genç ve eğitimli personelin çalıştırılması için istihdam politikası kapsamında emekliliği gelenlerden istekli olanların istekleri dikkate alınarak, istekleri olamayanların ise performansı, tavır ve davranışları ile işyerinde çalışmaları uygun görülmeyenlerin iş sözleşmelerinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek, emekliliği gelmeyenlerin ise, özelleştirme tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesi uyarınca kamu kurumlarına nakillerinin sağlanması için kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedilmesi konusunda işletmesel kararlar aldığı ve uygulamaya koyduğu, Toplu İşçi Çıkarma kuralına uygun olarak bir ay önceden ilgili kurumlara ve sendikaya bildirimde bulunduğu, bu kararı işçilere tebliğ ettiği, emekliliği gelmeyen davacının, işverenin fesih bildirimi üzerine, 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesi kapsamından faydalanmak için Devlet Personel Başkanlığı’na başvurduğu ve kamu kuruluşuna atamasının yapıldığı, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona erdiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

 

Davacı vekili, emsal davalarda feshin geçersizliğine karar verildiğini, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesi uyarınca ataması yapılmış ise de, kendi iradesi ile istemediğini, ayrıca atamanın kabul edilmediğini ve davacının çalışmak için kamu kurumuna başvurmadığını, fiilen çalışma olmadığını, ayrıca matbu olarak hazırlanan ayrılma ve 4/C taleplerinin işçiler üzerinde psikolojik baskı oluşturularak hile alındığını, davacının iradesini sakatlayan bir durum olduğunu, bu konuda iddialarını ispat haklarının kısıtlandığını, ayrıca davacının gönüllü ve yazılı bir beyanının olmadığını, herhangi bir kurumda çalışmadığını, Dairemiz kararının maddi hataya dayandığını belirterek, kararın düzeltilmesini ve yerel mahkemenin işe iade kararının onanmasını talep etmesi, davacının dilekçesi olup olmadığının sorulması ve davalı işverenin dosyasında bulunmadığını bildirmesi üzerine, Dairemiz kararının kaldırılarak, 25.02.2008 gün ve 1292-1992 sayılı kararı ve davacının başvurusu olduğu ve kamu kurumuna naklinin yapıldığı belirtildiğinden davacı işçinin fesih tarihinden önce yada sonra kamu kurumlarına nakledilmesine ilişkin başvuru belgesine gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmesinden sonra, alınan kurum yazısında davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinden önce bir başvuru dilekçesinin bulunmadığı, fesihten sonra başvuru yaptığının belirtilmesi karşısında, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona ermediği, davalı işveren tarafından feshedildiği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

 

Davalı vekili bu kez maddi hata dilekçesine davacının işten ayrılmayı kabul ettiğine dair dilekçesinin olduğunu ve dosyaya sunulduğunu, bu nedenle işe iade isteminin reddi gerektiğini, Dairemiz kararının maddi hataya dayandığını olmakla, gereği konuşulup düşünüldü:

 

KARAR : Dosya içeriğine ve maddi hata istemine ilişkin temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeye göre, davalı işverenin istihdam politikası kapsamında emekliliği gelenlerden istekli olanların istekleri dikkate alınarak, istekleri olamayanların ise performansı, tavır ve davranışları ile işyerinde çalışmaları uygun görülmeyenlerin iş sözleşmelerinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek, emekliliği gelmeyenlerin ise, özelleştirme tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesi uyarınca kamu kurumlarına nakillerinin sağlanması için kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedilmesi konusunda işletmesel karar üzerine, davacının fesihten önce 23.06.2006 tarihli dilekçesi ile açıkça “tüm yasal haklarının tarafına ödenmek sureti ile işyerinde ayrılmak istediğini” belirttiği, davacının bu dilekçesi üzerine kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek iş sözleşmesinin feshedildiği, iş sözleşmesinin sona ermesinde tarafların iradelerinin birleştiği, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona erdiği, işverenin tek taraflı feshi bulunmadığından davacının feshin geçersizliğini isteyemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

 

4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

 

SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;

 

1.Dairemizin 25.02.2008 gün ve 1292-1992 sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA,

 

2.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

 

3.Davanın REDDİNE,

 

4.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

 

5.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 32.00 YTL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

 

6.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 500-YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

 

7.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak, 26.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
© Beylikdüzü Avukat: Av. Deniz Cem Toptaş - Toptaş Hukuk Bürosu