Şiddetli Geçimsizlik

T.C.

YARGITAY

15. CEZA DAİRESİ

E. 2011/13412

K. 2012/37557

T. 22.5.2012

• DOLANDIRICILIK (Sanığın Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan Emekli Maaşı Alan Babasının Ölümünün Üzerinden Uzun Bir Süre Geçtikten Sonra Şiddetli Geçimsizlikten Dolayı Boşanması Sonucu Çocukların Velayetinin Davalı Babaya Verilip Anne İle Şahsi Münasebet Tesisine Hükmedilmesi ve Boşanmadan Sonra Aynı Evde Birlikte Yaşamadıklarını Beyan Ettiği - Suçun Oluşmadığı)

• BOŞANMA SONRASI BABANIN MAAŞINI ALMA (Boşanmadan Sonra Boşandığı Eşle Aynı Evde Birlikte Yaşamadıklarını Beyan Etmeleri Nazara Alındığında Dolandırıcılık Suçunun Yasal Unsurlarının Oluşmadığı)

• BABANIN EMEKLİ MAAŞINI BOŞANMA SONUCUNDA ALMA (Sanığın Boşandığı Eşle Aynı Evde Birlikte Yaşamadıklarını Beyan Etmeleri Nazara Alındığında Dolandırıcılık Suçunun Yasal Unsurlarının Oluşmadığı)

5237/m.158

ÖZET : Sanığın Sosyal Sigortalar Kurumu 'ndan emekli maaşı alan babasının ölümünden 10 yıl 7 ay 28 gün gibi bir süre geçtikten sonra şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanma davası açarak boşanması, çocukların velayetinin davalı babaya verilip anne ile şahsi münasebet tesisine hükmedilmesi ve boşanmadan sonra aynı evde birlikte yaşamadıklarını beyan etmeleri nazara alındığında dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmelidir.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte birtakım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Somut olayda; sanığın Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli maaşı alan babası Ahmet'in, Uyap ortamından alınan nüfus kaydına göre tespit edilen ölüm tarihi olan 21.08.1991'den 10 yıl 7 ay 28 gün gibi bir süre geçtikten sonra 19.04.2002 tarihinde şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanma davası açtığı, Çorum Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.05.2002 tarih ve 2002/210-342 Esas-Karar sayılı kararı ile şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına, çocukların velayetinin davalı babaya verilmesine, her ayın ilk Cumartesi günleri, dini bayramlarda ikinci günleri saat 09:00-17:00 arasında anne ile şahsi münasebet tesisine hükmedilmesi, sanığın ve boşandığı eşinin boşanmalarından sonra aynı evde birlikte yaşamadıklarını beyan ettikleri nazara alındığında dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
© Beylikdüzü Avukat: Av. Deniz Cem Toptaş - Toptaş Hukuk Bürosu