Factoring Ve Forfaiting Şirketleri

1. FACTORİNG KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ:

 

Factoring, mal veya hizmet satan şirketlerin yurt içine veya dışına yaptıkları vadeli satışlardan kaynaklanan kısa vadeli alacak haklarının, factoring şirketi adı verilen finansal kuruluşlar tarafından satın alınması esasına dayanan bir finansman yöntemidir. En basit tanımıyla, müşteri alacaklarının factoring şirketi tarafından bedeli peşin ödenmek üzere satın alınmasıdır. Müşteri (işletme sahibi)  borçlularıyla arasındaki işlem ilişkisinden ileri gelen mevcut ve gelecekteki alacaklarını topluca faktoring şirketine (factor) devretmektedir. Factoring şirketi de bu alacakların bedelini peşin olarak (fatura değerinin%80’i, %90’ı oranında), yani vadesinden önce ödemektedir. Factoring şirketi alacakların vadesi gelmeden ödediği için, müşteriye ödeme tarihiyle vade tarihi arasındaki süre için ilgili banka cari hesap faizi oranında faiz yürütür. Böylece müşteri alacağının bedelini vadesinden önce nakit olarak almış olur.

Factoring, işletmelerin kriz dönemlerinde kısa vadeli finansman sorunlarının çözümüne yönelik bir finansman yöntemi olmaktadır.Ticari işlemden doğan bir alacağını factoring şirketine devreden firma factoring şirketinden ön ödeme adı altında belli bir oran kadar finansman sağlayabilmektedir. Factoring işlemiyle hem alacaklar garantiye bağlanmakta hem de işlem ile birlikte vadeli bir alacak için tahsilat garantisi sağlanmaktadır. 

 

2. FACTORİNG İŞLEMİNİN FONKSİYONLARI

 

Factoring sayesinde firmalar finansal açıdan bazı kolaylıklar elde etmektedirler. Alacaklarının devri karşılığında elde edilen avans ile peşin olarak hammadde alımında bulunan firmalar üretimde bulunurlar ve bu ürünleri satarlar. Factoring işletmede mal, para akışının etkinliğini artırarak alacakların yönetimi konusunda ayrılacak zaman ve işgücü unsurlarının daha başka alanlarda kullanılmasını sağlar. 

Bu süreci Factoring işleminin 3 temel fonksiyonu sürdürmektedir.

 

2.1. Hizmet Fonksiyonu

Tüm factoring türlerinde ortak olan bu fonksiyon, factoring işleminde, factoring şirketinin satıcıya verdiği idari hizmeti ifade eder. Hizmet ifadesi, borçla ilgili muhasebe kayıtlarının tutulması, borçluya ihtarname gönderilmesi, alacakların tahsil edilmesi ve ödenmemesi durumunda cebri tahsil yollarına başvurulması gibi işlemleri kapsar. Factoring şirketi, belirli periyotlarla, müşterilerinin alacak hesapları üzerindeki hareketler konusunda haberdar eder, onlara hesap ekstreleri gönderir.

 

2.2 Teminat fonksiyonu

 Bu fonksiyon, gayrikabili rücu factoring işlemlerinde bulunan bir fonksiyondur. Factoring şirketi, alacağı devralmakla, her türlü riski de üzerine  almaktadır.Böyle bir durumda, alacağı gerçek sahibi factoring şirketi olmakta, alacağın tahsil edilememesi halinde müşterisine rücu etmek hakkına sahip olmamaktadır. Ancak, buradaki risk, alacağın gerçek olup olmaması konusunda değil gerçek bir alacağın tahsil edilip edilememesi konusundadır. Borcun ödenmemesi borçluya ait bir sebepten ileri geliyorsa bu fonksiyon geçersizdir.

 

2.3.Kredi (Finansman)  Fonksiyonu

Teminat fonksiyonu gibi zorunlu olmayan bir unsurdur. Factor devraldığı alacak hesaplarının toplam tutarlarının bir miktarını alıkoyup kalanını satıcıya peşin olarak ödeyebilir. Finansman fonksiyonu ile alacakların nakde dönüşü hızlanır ve işletmenin büyümesi için gerekli nakit herhangi bir dış kaynağa gerek olmadan işletmenin cari aktifi olan alacaklarından sağlanmış olur.

 

3. GÜNÜMÜZDE FACTORİNG UYGULAMALARI

1960’lı yıllarda ABD’de factoring şirketleri ortaya çıkmış, bu şirketler günümüz factoring uygulamalrının çekirdeği olmuştur. Dünyadaki factoring uygulamalarının gelişme yönü bu şirketlerin Avrupa’da kurduğu temsilciliklerle belirlenmiş ve ABD’den Avrupa’ya kaymıştır.

 

3.1Ülkeler Açısından Gelişimi

Factoring uygulamaları ile ilgili önemli gelişmelerin Amerika’da olması ve oradan Avrupa’ya yayılması günümüz factoring hacminin bu iki kıtada yoğunlaşmasına neden olmuş ve dünya factoring hacminin %80-90’ı bu kıtalarda toplanmıştır. Factoring uygulamalarına Amerika, İngiltere, Almanya ve İtalya’nın büyük katkıları olmuştur.

 

3.1.1 İNGİLTERE’DE FACTORİNG UYGULAMALARI

İngiltere’de factoring konusundaki hızlı gelişme yakın zamanlarda gerçekleşmiş,1980’li yılların 2. Yarısında hız kazanmıştır.1990’lı yıllara gelindiğine bir yavaşlama görülmüş, hatta 1991 yılında bir önceki yıla göre yavaşlama görülmüştür. Bu gerilemenin en büyük nedeni alacakların tahsil kabiliyeti konusundaki gelişmeler olmuştur. Factoring yapan işletmelerin ekonomik açıdan zor durumda olan işletmeler olması, tahsil kabiliyeti düşük alacakların factoring işlemine konu olması sonucunu doğurmuştur. 

İngiltere’deki factoring şirketlerinin %90 ı bankalar tarafından kurulmuştur. Bankalara ait factoring şirketleri dışında diğer factoring kuruluşları daha çok küçük ölçekli işletmelere yönelmişler bu kuruluşların ilgilenmediği alanlarda faaliyetlerini yoğunlaştırmışlardır.

 

3.1.2 ALMANYA’ DA FACTORİNG UYGULAMALARI:

Almanya’da ilk uygulamaya 1958 yılında rastlanmıştır. İlk factoring şirketi ise 1963 yılında kurulmuştur.

Almanya’da factoring işlemleri daha çok teorik açıdan gelişme göstermiştir. Diğer ülkelerden farklı olarak yasal düzenlemeler uygulamada büyük kısıtlamalar getirmiştir.1980’li yıllardan sonra gerçek factoring işlemlerine ağırlık verilmiştir. Almanya’daki factoring şirketleri de İngiltere’deki gibi bankaların bünyesinde oluşmuştur. Factoring hacminin çok önemli bir kısmı yurtiçi ve gerçek factoring olarak gerçekleşmektedir. 1991 yılında meydana gelen krizden diğer ülkelere paralel olarak olumsuz yönde etkilenen factoring uygulamaları daha sonraki yıllarda toparlanmıştır.

 

3.1.3 İTALYA’DA FACTORİNG UYGULAMALARI

İtalya’da ilk uygulama bankaların öncülüğü ile gerçekleşmiştir. Ancak gelişme seyri değişik yönde olmuş, büyük sanayi kuruluşlarının iştirak ettiği factoring şirketler bu alanda önemli yer kaplamıştır. Bu ülkedeki uygulamaların bir başka özelliği %65 gibi büyük bir bölümünün direkt pazarlama şeklinde yapılması ve daha çok kişisel taleplere cevap verir bir görünüm sergilemesidir. İtalya 1990 yılında Amerika’yı geçerek dünya hacminin %29’una ancak son yıllarda krizinde etkisiyle gerilemiş ve ciro içerisindeki payı düşmüştür.

 

3.2 TÜRKİYE’DE FACTORİNG UYGULAMALARI:

Factoring kavramı bir finans tekniği olarak ülkemiz bankacılık terminolojisine ilk kez 1983 yılında “ Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ” ile girmiştir. Bu Kararname’ nin 3’üncü maddesi; factoring’i “mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakların temellük edilerek, tahsilinin üstlenilmesi ve bu alacaklara karşılık ödemelerde bulunularak finansman sağlanması” diye tanımlanmakta, bu işle uğraşmak üzere kurulan şirketleri de “ factoring şirketleri” olarak adlandırmaktadır.

 

Factoring Türkiye’de 1988 yılında kurulan İktisat Bankası Factoring Grubu tarafından yapılmaya başlanmış ve ilk 1990'da Facto Finans A.Ş. olarak ,ayrı bir şirket haline gelmiştir. O günden itibaren popülaritesi artmış ancak 1994 krizi önemli sayıda kuruluşun sektörden çekilmesine neden olmuştur.

 

Hazine müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye’de kurulan factoring şirketlerinin sayısı, 1999’da 93’e yükselmiştir. Bu şirketlerden 37’si Factoring derneği üyesidir ve bu 37 üyeden, 22’si bir bankanın iştirakidir. 93 adet factoring şirketinden 16’sı, dünyanın en büyük factoring zincir kuruluşu olan FCI üyesidir.

    

Factoring, yeni bir finansman modeli olmasına rağmen ülkemizde hızlı bir gelişme göstermiş ve ülkemiz finans piyasalarının son yıllarda vazgeçilmez enstrümanı olmaya başlamıştır. Her türlü mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan kısa vadeli alacakların factoring şirketine devredilmesi işlemi giderek yaygınlaşmaktadır. Alacakların takibi, tahsili, garanti edilmesi, finansman sağlanması, pazar araştırması, kredi istihbaratı yapılması, ticari risklerin üstlenilmesi ve muhasebe kayıtlarının tutulması,vb. hizmetleri içeren factoring, firmaların kısa vadeli sermaye ihtiyacını karşılamaktadır. 

 

Ülkemizde factoring işlemlerinin önemli kısmını (%75) yurtiçi, geri kalan kısmını ise ihracat (%23) ve ithalat (%2) factoring’i oluşturmaktadır. Yurtiçi factoring işlemleri için önemli bir potansiyelin mevcudiyetine rağmen, dahili piyasada şirketler hakkında yeterli bilgi temin edilecek bir bilgi bankasının olmaması factoring hizmetlerinin iç piyasada arzulanan biçimde yaygınlaşmasını güçleştirmekte ve geri dönülemez factoringden ziyade geri dönülebilir factoring sözleşmeleri yapılmaktadır.

 

Ülkemizde factoring hizmetlerinden en çok yan-sanayi şirketleri, küçük ve orta ölçekli şirketler, sektörler itibariyle de en çok sanayi, tekstil, gıda, hizmetler sektörü, otomotiv, makine ve teçhizat, yedek parça, büro makinaları, sağlık ve temizlik sektörleri ile yayıncılık sektörleri yararlanmaktadır.

 

 Yurtiçi ticaretin önemli bir kısmının vadeli olması, yüksek oranlı enflasyonun devamlı olarak şirketlerde işletme sermayesi sorununu yanında getirmesi, ülkemiz ekonomisinin ihracata yönelik oluşu, ihraç ürünlerinin büyük bir bölümünün factor edilebilir nitelikte olması, uluslararası ticaretin vadeli (açık) hesap şekline dönüşmesi ve akreditifli ödeme şeklinin giderek azalması factoring ihtiyacını arttırmaya devam etmektedir.

 

Türkiye’de factoring şirketlerinin en önemli sorunu yüksek maliyettir. Maliyetleri arttıran nedenlerden birisi factorlerin müşterilerine yaptıkları ön ödemeler için BSMV’ye tabi olmalarıdır.Bu durum bankalarla factorler arasında haksız rekabete neden olmaktadır. Bir başka deyişle factorler bankalardan kredi aldıklarında %5 BSMV ödemekte, müşterilerine ödeme yaptıklarında söz konusu tutar üzerinden tekrar %5 BSMV ödemektedirler. Bu durum factoring işlemlerinin işletmelere maliyetini yükseltmektedir.

Türkiye’de factoring uygulamasının yasal düzenlemesi ‘Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’  de yer almaktadır. Factoring şirketi kurabilmek için Hazine Müsteşarlığı’ndan ön izin almak gerekmektedir. Ayrıca factoring şirketlerinin anonim şirket statüsünde kurulmaları, sermayelerinin müsteşarlıkça belirlenen tutardan az olmaması gerekmektedir.Müsteşarlık TC.Merkez Bankasının görüşünü alarak factoring şirketlerinin kuruluş ve faaliyetleri ile ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili kılınmıştır.

 

4. FACTORİNG’İN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI

 

4.1. FACTORİNG’İN AVANTAJLARI

 

  • Vadeli alacaklarını Factor'a temlik ederek nakde dönüştüren işletmeler, sürekli ve kesintisiz nakit akışı ile kendilerine hızlı ve kontrollü büyüme potansiyeli sağlamış olurlar. 
  • Vadeli alacaklarının nakde dönüşmesi ile işletmeler, hammaddeyi peşin ödeyerek alabilir ve önemli indirimler sağlayarak üretim maliyetlerini düşürürler. Böylece işletmelere karlarını arttırma olanağı sağlanır. 
  • Alıcı riskini Factor'a devreden işletmeler, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarını genişletebilir. 
  • Alıcılara vade tanıyabileceği için, satıcının rekabet gücü artar. 
  • Açık hesap satışlar kolay ve güvenli hale gelir. 
  • Alacakların tahsilatı ve fon yaratma gibi konuları Factor'a devrederek nakit akışlarını belirleyen yöneticiler ileriye dönük; üretim, yatırım ve pazarlama gibi işletmenin gelişimi ile ilgili konulara daha fazla vakit ayırabilirler. 
  • İşletmelerin kısa vadeli ticari alacaklarının finansmanını sağlayan factoring sistemi, banka kredisinden farklı olup, bilançonun sadece aktif bölümünde bir harekete neden olur. Alacaklar, stoklar ve ticari borçlar azalır, işletmenin yaratabildiği işletme sermayesi artar. Bilanço daha likit hale gelir ve işletmenin kredibilitesi artar. 
  • Factor'den ticari alacaklara karşılık kullanılan ön ödeme, satıcının ihtiyacı ve talebi üzerine verildiği için, işletmelerin dış kaynak kullanma ihtiyacı azalır ve faiz giderlerini düşürebilir.
  • Factoring ile sağlanan finansmanın maliyeti, ticari kredilere (vade farkı) göre daha ucuz olduğundan, vadeli satışlardan ilave kazançlar sağlanabilir.

 

4.2. FACTORİNG’İN DEZAVANTAJLARI

  • Factor, kredibilite araştırması, üstlendiği risk, alacak hesaplarının tutulması ve tahsilatı gibi sunmuş olduğu factoring hizmetleri karşılığında satıcının temlik etmiş olduğu alacaklar üzerinden bir komisyon alır. 
  • Factor tarafından, ön ödeme tarihinden tahsilata kadar geçen süre için kullandırılan fona iç ve dış piyasa koşullarına göre belirlenen factoring ücret oranı uygulanır. 
  • Factoring yolu ile alacağını elden çıkaran firmalara, vadeli saış yapan firmalar bu durumu firmanın likidite gücünün ve alacaklarını tahsilattaki zayıflığının bir zaafiyeti olarak yorumlayarak vadeli satış yapmaktan kaçınabilirler. 
  • Satıcı firma alacaklarını factoring firmasına devretmekle, kredi politikasının yönetimini kaybedebilir.  

 

1. FORFAİTİNG KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ

 

Forfaiting, ihracat-ithalat işlemlerinden doğan vadeli alacak ve borçların rücusuz olarak forfaiting kuruluşlarına (forfaiter) satılmasından doğan ve iskonto işlemi olarak tarif edilen bir finansman tekniğidir.

 

Uzun vadeli ve kredili ihracat-ithalat işlemlerine yönelik bir finans enstrümanı olarak bilinen "forfaiting" dünyada genellikle yatırım malları için kullanılır. Forfaiting'de vade 3 aydan başlayarak 10 yıla kadar uzamakta olup, süresi; ihracat-ithalat konusu ürüne, ihracat yapılan veya ithalatı yapan ülkeye ve dünya ekonomilerine göre belirlenir. Forfaiting, özellikle mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya da bu alanda uzmanlaşmış bir finansman kurumu tarafından satın alınması olarak tanımlanabilmektedir. Forfaiting işleminde genelde ithalatçının borcu karşılığında ihracatçıya verdiği emre yazılı senet ve poliçeler kullanılmakta, işlem gerçekleştikten sonra ihracatçının hiçbir yükümlülüğü kalmamaktadır. Her çeşit alacak forfaiting işlemine konu edilebilirse de, uygulamada emre yazılı senet ve poliçe şeklindeki ticari alacaklar daha güvenli olduklarından tercih edilmektedirler. Forfaiting veren kuruluş, belli bir iskonto oranı üzerinden devraldığı senet veya poliçe şeklindeki alacakların karşılığında, teminat olarak banka garantisi talep etmektedir. Forfaiting işleminde ithal edilecek malın bedeli, bu malın ekonomik ömrüne yayılarak taksitlerle ödenmektedir. Önce ithalatçı ve ihracatçı firmalar arasında bir ticari anlaşma yapılmakta, fiyat ve ödeme planı saptanmaktadır. İthalatçı malları teslim almakta, banka garantisini de sağladıktan sonra borç senetlerini banka aracılığı ile ihracatçı firmaya iletmektedir. Poliçeler ihracatçı firma tarafından hazırlanmakta, ithalatçı firma tarafından kabul edilmekte ve garantör banka tarafından garanti edilmektedir. Garantör ile ithalatçı firma arasında tazminat anlaşması bulunmakta, bu durum forfaiter'ı ilgilendirmemektedir. Forfaiting piyasasında, poliçeler "rücusuz" olarak üç kez ciro edilebilmektedir.  

 

2. FORFAİTİNG’İN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI 

 

Forfating, işleme taraf olanlara avantajlar sağlayan bir finansman yöntemidir. İhracatçı açısından avantajları şunlardır;

 

2.1. FORFAİTİNG’İNAVANTAJLARI:

  1. Ekonomik ve politik tüm riskler forfaiter'a yansıtılmaktadır. 
  2. İhracattan doğan alacak haklarının, belgelerin forfaiter'a, iskonto oranı üzerinden devri esasına dayandığından, bu finansman şeklinin maliyeti ihracatçı açısından önceden belli olmakta, böylece ihracatçı uzun vadeli faaliyet planı yapabilmektedir. 
  3. İhracatçı firma, vadeli satışlarını anında paraya çevirebildiğinden, kredili satışlarının finansmanı için kaynak araması gerekmemektedir. 
  4. İhracatçının likidite durumunu iyileştirmekte, yani kaynaklar elde etmesini sağlamakta ve senedin ödenmemesi durumunda müracaat hakkının bulunmaması, ihracatçı firmayı şarta bağlı bir borçtan kurtarmaktadır. 
  5. Alıcının kredi değerliliğinin saptanması, alacağın tahsili yüklerinden kurtulmaktadır. 
  6. İhracatçı, kredili satış öncesinde bankanın alacak hakkını alma taahhüdünü sağladığından, faiz ile diğer koşullar da bilindiğinden, ithalatçıya kredi maliyetini ve kur riskini içeren fiyatlar önerebilmektedir. 
  7. Forfaiting genel olarak, basit ve hızlı bir uygulama olup, ayrıca bir kredi sigortasına ve fazla belgeye de gereksinim duyulmamaktadır. 
  8. İhracatçının likitidesi, alacak hakkının devri ile artmakta, bu da finansman olanağı yaratmaktadır. 
  9. Forfaiting, ithalatçıya kredili ithalat olanağı sağlarken forfaiter'a da senetlerin tahsili için banka garantisi sağlamaktadır. 

 

2.2. FORFAİTİNG’İN DEZAVANTAJLARI

 

Forfaiting işleminin başlıca dezavantajı, sağlanan tüm avantajlara ve risklerin üstlenilmesine bağlı olarak maliyetlerin nispeten artmasıdır. 

 

3. TÜRKİYE’DE FORFAITING TEKNİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 

 

Forfaiting’ in ülkemizde uygulanması çok sınırlıdır. Türkiye’de forfaiting işlemleri 1989 yılında İktisat Bankası A.Ş. ve T. Garanti Bankası tarafından başlatılmıştır. Hala yaygınlığa kavuşturulamamıştır ve çoğunlukla ihracatçılar tarafından kullanılmaktadır. 

Türkiye’de ihracata konu olan mallar içinde tüketim mallarının payı yatırım mallarına göre daha fazla olduğundan factoring, forfaitinge göre daha uygun bir finansman yöntemi olmaktadır. 


4. FORFAİTİNG’İN FACTORİNG’TEN FARKI

 

  • İhracat finansman tekniği olarak forfaiting ve factoring esasın da aynı sisteme sahiptir. İkisi de ihracatta alacak haklarının iskonto edilerek satılması ve böylelikle borcun ödenmeme riskinin devredilmesi olayıdır. Ancak uygulamada ikisi arasında kimi farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkları şu şekilde sıralamak olanaklıdır:
  • İki işlem vade açısından farklıdır. Factoring 180 güne kadar yani alt aya kadar olan kısa vadeli alacak haklarının satılmasıdır. Oysa forfaiting'de beş ve on yıla kadar ulaşabilen uzun vadeli alacak hakları satılır.
  • İşleme konu olan mallar farklıdır. Kısa vadeli alacak haklarının satıldığı factoring'de işleme konu olan mallar tüketim malları iken uzun vadeli alacak haklarının satıldığı forfaiting'de işleme konu olan mallar yatırım mallarıdır.
  • İşleme konu olan alacak hakları farklıdır. Factor, açık hesap üzerinde gerçekleşen ihracat alacak haklarını satın alırken, forfaiter aval yada bank teminatı ile güvence altına alınmış poliçe ya da bonoları satın almayı kabul eder.
  • Devredilen riskler farklıdır. Factoring'de esas olarak ticari riskler satın alınırken, forfaiting'de ticari, politik, ekonomik ve doğal afet riskleri de satın alınmaktadır.
  • Kullanılan dövizler farklıdır. Factoring, her türlü konvertibl döviz üzerinden yapılırken forfaiting'de yalnızca Amerikan Doları,İsviçre Frangı gibi belli başlı güvenilir dövizler kullanılmaktadır.
  • İhracatçıya rücu konusunda fark vardır. Factoring işleminde belirli koşullar altında ihracatçıya rücu etmek olanaklı iken forfaiting işlemindi hiçbir şekilde ihracatçıya rücu edilemez.
  • Factoring yerel ve uluslararası düzeyde uygulanırken forfaiting sadece uluslararası düzeyde uygulanmaktadır.


SONUÇ:

 

Dış ticaretin finansmanında ticari bankaların ve diğer finansman kuruluşları olan factoring, leasing ve forfaiting şirketleri oynadığı rol büyüktür. Uluslararası ticaret piyasalarında yaşanan gelişmeler çok kısa bir zamanda gerçekleşmesine rağmen çok büyük bir hızla sadece banka, leasing ve sigorta şirketlerini değil aynı zamanda dış ve iç satım finansmanı yapan factoring ve forfaiting kuruluşlarının özellikle 2000'li yıllarla birlikte yeniden düzenleme yapmalarına sebep olmuştur.

 

Factoring ve forfaiting yeni finansman modelleri olmasına rağmen özellikle factoring ülkemizde hızlı bir gelişme göstermiş ve ülkemiz finans piyasalarının son yıllarda vazgeçilmez enstrümanı olmaya başlamıştır. Her türlü mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan kısa vadeli alacakların factoring şirketine devredilmesi işlemi giderek yaygınlaşmakta olduğu görülmektedir. Ülkemizde de küçük ve orta ölçekli işletmelerin factoring’e ilgi duyması, factoring şirketlerinin iç pazara yönelmelerini ve factoring uygulamasının doğru bir rotaya oturmasını sağlayacaktır. Böylece factoring, ülke kalkınmasında önemli rol oynayacaktır.

 

Türkiye’de yatırım mallarının ihracatının artması halinde ise forfaiting tekniği daha önem kazanacak ve ilerleyecektir. 

 

Av. Deniz Cem TOPTAŞ

 
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
© Beylikdüzü Avukat: Av. Deniz Cem Toptaş - Toptaş Hukuk Bürosu